(Millet İttifakı’nda yer alan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ile ilgili soruya) Biz bu şahıslara başbakanlık değilse de başbakanlık verdik. Bakanlık bakanlık… Ama insanoğlu doymuyor.
Başbakanlık görevini verdiğimiz kişi veda konuşması yaptı. Pazara kadar değil, mezara kadar beraberiz dedi. Obur bana istifasını getirirken yanımdaki arkadaşların beceriksiz olduğundan bahsetmişti. Yanındakilerin ne kadar iyi olduğunu sorduğumda bana cevap veremedi. Gramerlerini biliyordum.
Kılıçdaroğlu’nun koltuğu alması gerekiyor. Hepsini toplayınca 1 olmuyor. Kılıçdaroğlu’nun derdi ne olursa olsun Cumhurbaşkanlığı koltuğunu kapmak. Birinci basamak tıptaki durumu gördük. ÂLÂ Parti, bir yanda HDP. Bu iki tarafı yükledi. Diğerleri 1 puan bile toplayamıyor. Kılıçdaroğlu öyle bir muhasebeci ki onlara 40 tane avukat verdi. Bize karşı olan koalisyon yalnız değil. Ve dışarıda patronları var.
Biz bağımsız güçlü bir Türkiye kurmaya çalışırken, onlar bölünmüş bir Türkiye istiyor. Pazar günü seçime geldiğimizde hesapları tutulmayacak. Paramparça olacaklar, duman olacaklar. Bunların bir kısmı veya tamamı emekli olacak. Uluslararası platformdaki ağırlıkları nedir? Onun ağırlığı nedir? Baktığın zaman bunu göremezsin. Dünya liderleri bana yoğun bir şekilde ‘Önce ben geleceğim, törene geleceğim’ diye sesleniyor. Tüm kamuoyu yoklamalarını da takip ediyorlar. Pazar günü görelim diyoruz, sizi arayacağız. Bu konuda bazı şeylerden hızlıca bahsetmek yanlış olur. Partiden ayrılıp bize katılmak isteyenlere kapılarımızı kapatmadık. Ama sabıka kaydı olanlar farklıdır. Bu bizim tabanımızı da üzüyor. Sabırlı olmak öder. Birçoğuna ihtiyacımız yok.
